
Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Gohar Shahi, 1941 yılında Hindistan ve Pakistan’ın henüz ayrılmadığı ve İngiltere sömürgesi olduğu bir dönemde Britanya Hindistanı’nda doğdu. Yirmili yaşlarında çelik üretimi yapan bir fabrikaya sahip olan Shahi, aynı dönemde manevi arayış içerisine girdi. 1975 yılında bu arayış sonucunda Pakistan’ın Sehwan şehrine giden Shahi, burada geçirdiği 3 yıl boyunca dağlarda ve ormanlarda tek başına yaşayarak kendini ‘arındırdı’. 1970’li yıllar boyunca Pakistan’da popülaritesi giderek artan Shahi, zamanla giderek büyüyen bir kalabalığa liderlik eden bir dini lidere dönüştü. 1980’li yıllarda dini vakıflar kuran Shahi, sahip olduğu görüşlerle Pakistan hükümetinin tepkisini çekmeye başladı. Bazı takipçileri onun Mesih ile görüştüğünü iddia ediyordu.

Gohar Shahi’nin öğretilerinin merkezinde ‘gerçek maneviyatın, tüm dinleri birleştiren evrensel bir güç olan ilahi aşkta yattığı’ fikri yer alıyor. Öğretinin temelinde insanın nefsini arındırarak ruhunu yükseltmesi ve dinlerden bağımsız evrensel bir sevgi anlayışı bulunuyor. Shahi’nin bazı takipçileri tarafından “Mehdi” olarak görülmesi ise zamanla öğretisine reenkarnasyon benzeri “ruh göçü” fikirlerinin eklenmesinden kaynaklanıyor. Fikirlerinin Pakistan’daki otoriteler tarafından “sorunlu” olarak tanımlanmasının ardında da bu nedenler bulunuyor. Gohar Shahi daha önce kitaplarında, dünya liderlerini yoksulluğu azaltmak yerine hâlâ devam eden uzay yarışları ve Ay görevlerine milyarlarca dolar harcamakla suçlayarak, böyle bir açgözlülüğün ilahi sevgiyle bağları kopardığını ve Tanrı’nın gazabını davet ettiğini savunmuş ve “Bilimsel araştırmalar için bu kadar çaba sarf ediyorlarsa, Ay’a ve Jüpiter’e ulaşmış olsalar bile insanlığa ne faydası var? Yaşlanma sürecini uzatacak çığır açıcı bir ilaç mı buldular, yoksa ölümü yenecek bir ilaç mı?” ifadelerini kullanmıştı.
Dünya 2000’li yıllara girmeye hazırlanırken Shahi ve takipçileri Pakistan’da zor bir durum içerisindeydi. Pakistan’da bulunan bir mahkeme tarafından “İslam küfür yasaları” kapsamında 59 yıl hapis cezası alan Shahi, verilen kararın ardından İngiltere’ye kaçtı. Bu kaçış aynı zamanda kendisini dünya genelinde daha da tanınır bir hale getirecekti.
YURT DIŞINDA ‘KAYBOLDU’
Pakistan’dan ayrıldıktan sonra 2000’li yılların başında İngiltere’ye giden Shahi, 2001 yılında şüpheli şekilde ortadan kayboldu ve öldüğüne ilişkin iddialar ortaya atıldı. Gohar Shahi bazı kaynaklara göre 2001, bazı kaynaklara göre de 2003 yılında hayatını kaybetti ancak ortada bir ceset bulunmadığı için ölüm iddiaları net bir şekilde doğrulanamadı. Bazı takipçileri, hayatta olma ihtimalinde bugün 84 yaşında olacak olan Shahi’nin hâlâ hayatta olduğunu ve saklandığını iddia etmeye devam ediyor.

Shahi, kaybolmasından kısa süre önce yazdığı kitapla da gündeme gelmişti. “Tanrı’nın Dini” isimli kitapta dünyanın sonunun yakın olduğunu iddia eden Shahi, dünyanın sonunun gezegene çarpacak bir kuyruklu yıldız sebebiyle olacağını belirterek bunun 20-25 yıl içinde yaşanacağını savundu. Bu yok oluşun sebebini ‘toplumsal bozulma’ olarak açıklayan Shahi’ye göre, ahlaki çöküş, nükleer silahlanmanın artması, sürekli devam eden savaş ortamı ve insanların farklılıkları sebebiyle birbirini öldürmesi gibi nedenler, insanlığın yok olmasını kaçınılmaz hale getirmişti.
Shahi kitabında “Kuyruklu yıldızın bir parçası iki yıl önce Jüpiter’e düşmüştü. Bilim insanları bunun farkında ve kuyruklu yıldız düşmeden önce Ay’a veya başka bir gezegene yerleşmeyi planlıyorlar” gibi ifadelere yer vermişti.
BİLİM DÜNYASI ONUN GİBİ DÜŞÜNMÜYOR
Shahi’nin 2000’li yılların başında yaptığı “uyarılara” rağmen bilim dünyası onun gibi düşünmüyor. NASA ve diğer uzay ajansları, 2026’dan önce Dünya’yı tehdit etmesi beklenen herhangi bir cisim tespit edebilmiş değil. Yakın zamanda dünyaya çarpması ya da dünyanın yakınından geçerek olası riskler doğurduğu iddia edilen çok sayıda gök cisminin, Dünya için tehdit oluşturabilecek bir riske sahip olmadığı açıklanmıştı. 2025 ve 2026 yıllarında Güneş Sistemimiz’den geçecek en dikkat çekici nesne, 19 Aralık’ta Dünya’ya en yakın noktasına ulaştığında dahi milyonlarca kilometre uzakta olması öngörülen yıldızlar arası nesne 3I/ATLAS olarak biliniyor.
Halihazırda Gohar Shahi’nin kehanetini doğrulayacak belirgin bir işaret bulunmuyor. Yakın zamanda yapılan bazı çalışmalara göre, Venüs’ün bazı açılardan dünyaya doğru gelebilecek olası göktaşlarının görünmesine engel olabileceği iddia edilmiş olsa da bu zamana kadar bunu doğrulayacak bir kanıt olmadığı ifade ediliyor.
